Dünya Yoga Günü Kutlu Olsun
- Ayşegül Çallı
- 21 Haz 2022
- 2 dakikada okunur
21 Haziran Dünya Yoga Günü olarak 2015 yılından bu yana kutlanıyor. Burada yoganın spormuşçasına sadece duruşlarla öne çıkıp dünyaya yayılmasının payı oldukça büyük. Her neresinden yakalıyorsan yakala hayatından yoga olması, yogayla bir köşesinden de olsa yoğrulmak çok kıymetli.
Madem bugün Dünya Yoga Günü, afilli bir resim koymaktan öte iki kelam etmek düşer bana.
Yogayla ilgili birçok yayın, birçok görüş varken büyük bir tanım kargaşası da var. Yoga nedir sorusunun cevabı nesnel olmadığı için herkes kendince kendi deneyimi üzeriden tarifliyor. Bazen de ne olmadığı üzerinden anlatmaya çalışıyor. Yoga bir din değildir, bir inanç değildir gibi.
Sen yogayı tariflesene derseniz ben de tarifleyemem. Kelimelerin kalıbı benim deneyimimdeki içsel anlamı eksiltiyor, dilin akla yatkın yapısı kalbimden geçenleri ifade etmek için yeterli gelmiyor.
Dün bir öğrencimle yaşadığım deneyim üzerinden ufak bir kıssadan hisse aktarmak istiyorum. Bence bu deneyim çok şey anlatıyor hepimiz için.
Birebir çalıştığım öğrencimle öncelikle nefes, meditasyon çalışmaları için bir araya geldik. Hayatın içindeki stres, duygular, hallerle yoğrulduğu bir dönemde bana yazdı, bir yandan da duruş bozukluğu olduğu için yogayı tercih ettiğini söyledi ve çalışmalara başladık.
2-3 dersin ardından hızlıca beden farkındalığı kazandı, bedenin aynı anda farklı yerlerinde tezahür eden şeyleri gözlemlemeyi öğrendi, odaklanmayı öğrendi, fiziksel beden üzerinden iç gözlem yetisi geliştirdi. Öncesinde meditasyon ve nefes çalışmaları da yapmış olsak da düne kadar hiç onu kendi başına bıraktığım bir meditasyon yaptırtmadım, hep yönlendirdim. Zihnini gözlemlemekle ilgili konuştuğumuzda ise normal hayatta düşüncelere kapılıp gittiğini, onu yapamayacağını söyledi. Bunun bir inanç olduğunu ve dönüştürülebileceğini konuştuk.
Bunun üzerine bedeninden edindiği, öğrendiği tecrübeyi aynı şekilde zihnini de düşüncelerini de gözlemlemesi için kullanabileceğini önerdim ve dün ilk defa onu kendi zihniyle baş başa bıraktığım bir meditasyon denedik. Meditasyon sonunda paylaştığı deneyimi ise “Müthiş” idi.
İşte benim için yoganın tarifi o müthiş diye tariflemeye çalıştığımız ama içimizde en derinlerde hissettiğimiz, her iliğe yayılan o hal. Bütünlük birlik, ne dersen de. İçinde gürleyen şelaleler, patlayan havai fişekler, kutlamalar, neşe, ağzın içinde yayılan güzel tatlar, liste uzar gider, herkes kendince tarif eder. Ama o “Müthiş” kelimesinin vurgusu, tonlaması, yüzündeki ifade işte o çok şey anlatıyor.
Bunun içinde duruşlar, hareketler de var, farkındalık da var, nefes de var, iç gözlem de var.
Bu deneyimden neyi ayıklayıp kategorize edebiliriz ki? Edemeyiz, etmeyiniz.
Deneyiminize sahip çıkın, yoganın biricikliği de tam olarak buradan geliyor
Dilerim hayat boyu yoga yoldaşınız olur.
Comments